Tenkis Davası Nedir? 2023
Tenkis Davası
Tenkis davası murisin vefatından sonraki süreçte mirasçılar tarafından en çok merak edilen dava türlerinden biridir. Tenkis kelime anlamı itibariyle indirme, eksiltme ve azaltma gibi benzer anlamlara gelmektedir.
Tenkis davası, saklı pay sahibi olan mirasçıların saklı paylarına miras bırakan müteveffa tarafından dokunulması halinde murisin vefatından sonra gündeme gelen bir davadır. Muris malvarlığı üzerinde tasarruf edebileceği sınırı aştığı zaman tenkise konu dava ortaya çıkabilmektedir.
Saklı pay ise yasal mirasçıların kanunen belirlenmiş payların bir kısmına denmektedir. Kanun tarafından miras bırakanın yasal mirasçıların saklı paylarına dokunulması yasaklanmıştır. Bu durum yasal mirasçıların haklarını korumaktadır. Saklı pay hakkında daha fazla bilgi için ziyaret edebilirsiniz.,
Ancak mirasçıların saklı paylarının korunması otomatik olarak kanunen gerçekleşmez. Mirasçıların saklı paylarının korunması adına murisin malvarlığı üzerindeki tasarruf sınırını aştığı anlaşılırsa artık bu durum malvarlığı üzerindeki tecavüzün giderilmesi yani tenkis davası ya da tenkis def’inin ileri sürülmesi yolu ile olur.
TMK md. 561 uyarınca : “ Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kısmı orantılı tenkise tabi olur. Tenkise tabi birden fazla ölüme bağlı tasarrufun bulunması halinde, saklı pay sahibi mirasçıya yapılan kazandırmanın saklı payı aşan kısmı ile saklı pay sahibi olmayan kimselere yapılan kazandırmalar orantılı olarak tenkis edilir” hükmünden anlaşılacağı üzere söz konusu indirme miras bırakan tarafından ölüme bağlı veya sağlararası tasarrufla kanuni saklı paylı mirasçıların paylarına dokunulduğu takdirde gündeme gelecektir.
Tenkis Davası Nedir?
Tenkis davası miras bırakanın saklı payları keyfi bir şekilde dağıtmasının ve paylaştırmasının önüne geçen ve yasal mirasçıların kanuni yasal miras paylarını ve haklarını koruyan ancak murisin vefatından sonra ileri sürülebilen mirasçılar tarafından açılması gereken bir dava türüdür.,
TMK md. 560 1. Fıkrasına göre: “ Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.” düzenlemesiyle tenkis özelliği itibariyle saklı payın yaptırımıdır.
TMK md. 560 2.fıkrasında ise : Kanuni mirasçıların paylarına ilişkin olarak tasarrufta yer alan kurallar, murisin arzusunun başta türlü olduğu söz konusu tasarruftan anlaşılmadığı müddetçe, sadece paylaştırma kuralları sayılacağı yönünde hüküm saklı payı ortadan kaldırma maksadıyla yapıldığı açık olan tasarrufların tenkisine engel değildir.
Tenkis Davası Şartları
Tenkis davası hak kaybı yaşanmaması ve davanın sonucunda maddi zararlara uğramamak adına avukatla takip edilmesi şart olan davalardandır. Teknik bir dava olan tenkis davasının koşulları şunlardır:
1-Miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir tasarrufla tasarruf sınırını aşmış olması,
2-Miras bırakanın tasarruf nisabını aşmasından dolayı mirasçının saklı pay hakkını alamamış olması
3- Saklı paylara tecavüzde bulunan murisin vefat etmiş olması gerekmektedir.
Yukarıda paylaştığımız iki koşul arasında nedensellik (illiyet bağı) bulunması zorunluluk arz etmektedir. Örneğin mirasçının mirasçının saklı payını başka nedenlerle (misalen üçüncü kişinin tereke malına el koymuş olması gibi bir sebeple) alamamış olması halinde tenkis yoluna gidilemez.
Ayrıca dava açmadan önce bunların bilinmesinde fayda vardır:
- Tenkis talebi hakkından ancak miras bırakanın ölümünden sonra feragat edilebilmektedir.
- Tenkis talebi mirasçının şahsına bağlı bir hak olduğundan başka birisine devir veya temlik edilemez.
- Saklı payın zedelenip zedelenmediği mirasın açılması anındaki tereke durumuna göre tespit edilir. Yani murisin vefat ettiğinde ve miras açıldığında ne kadar ve ne miktarda malvarlığına sahip ise saklı pay tecavüzü durumu o andaki malvarlığı durumuna göre tespit edilecektir.
- Miras bırakanın sağlararası işlemi yaparken saklı payı ihlal kastı ile hareket ettiğinin iddia edilebilmesi için işlem tarihinde mutlaka saklı paylı mirasçısının bulunması gerekmektedir. Eğer muris vefat etmeden önce tasarruf işlemi gerçekleştirdiyse ve o işlemi gerçekleştirdiği anda saklı paylı mirasçısı değilse, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz hale getirmek amacıyla hareket ettiği ileri sürülemeyecektir.
- Ayrıca tasarruf nisabının aşılması hali mutlaka saklı payın zedelendiği anlamına gelmemektedir. Miras bırakan tarafından tasarruf oranı aşılmış olsa dahi , miras bırakanın temlik dışı terekesinden davacı mirasçıya düşen miras payı ile saklı saklı payı karşılanıyorsa artık tenkis istenemez, dava yolu ile talep edilmiş ise davası reddedilir.
Tenkis Davası Zamanaşımı
Tenkis davası eski kanuna göre zamanaşımı süresi olarak değerlendirilirken, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre hak düşürücü süreler uygulanmaktadır. TMK md.571 tenkis davasında iki türlü hak düşürücü süre öngörmüştür:
- Mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren başlayarak 1 yıl içinde
- Her halde ise vasiyetnamenin açılma tarihinden diğer tasarruflarda ise mirasın açılması tarihinin üzerinden 10 yıl geçmekle düşer.
Yukarıda ifade ettiğimiz bu süreler saklı payı zedelenen saklı paylı mirasçılar ile tenkis davası açma hakları olan saklı paylı mirasçıların alacaklıları ve iflas idaresini bağlar. Bu nedenle alacaklılar ile iflas idaresi tenkis davasını ancak hangi saklı paylı mirasçının alacaklısı iseler onun için geçerli olan süre içerisinde açmaları gerekmektedir.
- Her bir mirasçının öğrenmesi diğerinden bağımsızdır. Bu sebeple tenkis davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının tespiti her bir mirasçı için ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
- Bu süreler murisin ölüm tarihinden itibaren işlemeye başlar. Çünkü ölümden önce mirasçı sıfatından bahsedilemez ve ölüm öncesi mirasçı yalnız beklenen bir hakka sahiptir. Bu nedenle Kadastro tespitinden sonra ölen murisin kadastro öncesi yaptığı sağlararası tasarrufların 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12.maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süreye uğradığı ileri sürülemez.
Tenkis Davası Açma Süresi
Tenkis davası açma süresi bakımından hak düşürücü süreler geçerlidir. Hak düşürücü 1 yıllık ve 10 yıllık süreler içerisinde mirasçıların bu davayı açmaları gerekmektedir. Bu süreler içerisinde yani tenkis davası açma süresi içerisinde dava açılmazsa hakim davayı hak düşürücü süre nedeniyle ret hükmü verecektir.
Söz konusu hak düşürücü süreler hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır ve sürelerin tespitinde kuşkuya yer vermeyecek şekilde ön sorun şeklinde inceleme yapılması, davacının daha önceki bir tarihte saklı payının zedelendiğini öğrendiğini savunma olarak ileri süren davalının bu iddiasını ispatı için imkan ve süre tanınmalıdır.
Tenkis Davası Nerede Açılır?
Tenkis davasında görevli mahkeme HMK md.2 1.fıkrasına göre “ Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.”
Tenkis davasında yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Davanın son yerleşim yerinde açılması gerekmektedir. Bu yetki kuralı kesin yetki kuralı olduğundan davanın taraflarınca ileri sürülmese bile mahkeme yetki hususunu kendiliğinden dikkate alacaktır.
Dava muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescili olmazsa tenkis şeklinde yani kademeli (terditli) dava şeklinde açılmışsa durum farklılık arz etmektedir. Tenkis davasının TMK 576. Maddesi uyarınca miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılması zorunludur. Buna karşılık muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası taşınmaz hakkında ise HMK md.13’de yer alan kesin yetki kuralı gereğince (kanunda aksine bir yetki kuralı mevcut değilse) taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde, muris muvaazası davası taşınıra yönelik ise HMK’nın 9.maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekmektedir.
Muris muvazaası sebebiyle tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis şeklinde terditli açılan bir dava mevcut ise, yetkili mahkeme muris muvazaası nedeniyle tapusunun iptali ve tescili istenen taşınmazın bulunduğu yer (birden fazla taşınmaz söz konusu ise taşınmazlardan birinin bulunduğu yer) mahkemesi yetkilidir.
Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis Davası
Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis davası birlikte açılabilen bir davadır. Dava dilekçesinde mirasçı hem vasiyetnamenin iptalini hem de tenkis talebini ileri sürebilecektir. Bu taleplerin bu şekilde bir arada ileri sürülebilmesi vasiyetnameden kaynaklanan bir uyuşmazlığın mevcut olması ve saklı paya tecavüz işleminin vasiyetnameden kaynaklanması gerekir.
Vasiyetnamenin iptali ve Tenkis davasını yalnızca kanunda saklı paya sahip olan mirasçılar açabilmektedir.
Vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası terditli(kademeli)bir şekilde açılan davalardandır. Bu tür bir davada öncelikle vasiyetnamenin iptali talep edilmekte, olmazsa tenkis talebinde bulunulmaktadır.
Tenkis Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1983/2-396 K. 1985/158 01.02.1985 tarihli kararında :
“…Davalıya satılan taşınmazın satış günündeki değerinin dönümü 12.000 lira olup, 4 dönüm hesabıyla tamamı 48.000 liradır. Oysa satış bedeli 12.000 lira olduğuna göre miras bırakanın, mirasçıların saklı paylarını zedeleme kastı açıktır….”